Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

alabora olmak

  • 1 keel over

    alabora etmek, alabora olmak, karina etmek, tepetaklak düşmek, pat diye düşmek
    * * *
    (to fall over usually suddenly or unexpectedly eg in a faint.) alabora olmak

    English-Turkish dictionary > keel over

  • 2 capsize

    alabora olmak; alabora etmek

    English to Turkish dictionary > capsize

  • 3 keel over

    alabora olmak, devrilip düsmek

    English to Turkish dictionary > keel over

  • 4 capsize

    v. alabora olmak, ters dönmek, değişivermek, alabora etmek, devirmek
    * * *
    alabora ol
    * * *
    ((of a boat) to overturn, often sinking afterwards.) devrilmek, alabora olmak

    English-Turkish dictionary > capsize

  • 5 chavirer

    v i
    alabora olmak

    Le bateau a chaviré. — Gemi alabora oldu.

    Dictionnaire Français-Turc > chavirer

  • 6 вверх

    yukarı,
    yukarıya
    * * *
    yukarı, yukarıya

    посмотре́ть вверх — yukarıya bakmak

    идти́ вверх по ле́стнице — merdiveni çıkmak

    вверх по тече́нию — akış yukarı

    висе́ть вверх нога́ми — baş aşağı asılı durmak

    переверну́ться вверх дном (о лодке и т. п.)alabora olmak

    ••

    переверну́ть вверх дном / нога́ми — altını üstüne getirmek, altüst etmek

    все дела́ пошли́ вверх дном — tüm işler ters pers gidiyor

    Русско-турецкий словарь > вверх

  • 7 опрокидываться

    несов.; сов. - опроки́нуться
    devrilmek; alabora olmak ( о судне); sırtüstü düşmek ( падать на спину)

    Русско-турецкий словарь > опрокидываться

  • 8 перевёртываться

    несов.; сов. - переверну́ться
    1) dönmek; çevrilmek

    перевёртываться с бо́ку на́ бок — yandan yana dönmek

    2) ( опрокидываться) devrilmek; alabora olmak (о лодке, судне)

    маши́на не́сколько раз переверну́лась и вре́залась в де́рево — araba birkaç takla atarak ağaca bindirdi

    ••

    он в гробу́ перевернётся — onun mezarda kemikleri sızlar

    Русско-турецкий словарь > перевёртываться

  • 9 over

    adj. bitmiş, sona ermiş
    ————————
    adv. fazla, aşırı, çok fazla, gereğinden fazla, aşkın, iyice, adamakıllı, tekrar, daha, yine, öte, öteye, ötede, üstünde, tepesinde, tersine, altını üstüne, üzerine, başkasına, her yerinden, her yerine, kalan, geçkin
    ————————
    prep. fazla, çok, aşırı, yüksek, üstün, üstünde, üzerinde, üstüne, üzerinden, aracılığı ile, boyunca, baştan sona, öbür tarafa, karşıya, hakkında
    * * *
    1. aşırı 2. in üstünde
    * * *
    ['əuvə] 1. preposition
    1) (higher than; above in position, number, authority etc: Hang that picture over the fireplace; He's over 90 years old.) üstünde, üstüne
    2) (from one side to another, on or above the top of; on the other side of: He jumped over the gate; She fell over the cat; My friend lives over the street.) üstünden
    3) (covering: He put his handkerchief over his face.) üstüne
    4) (across: You find people like him all over the world.) her tarafını, bütün
    5) (about: a quarrel over money.) hakkında
    6) (by means of: He spoke to her over the telephone.) kullanarak; (telefon)da
    7) (during: Over the years, she grew to hate her husband.) esnasında
    8) (while having etc: He fell asleep over his dinner.) (yapar)ken
    2. adverb
    1) (higher, moving etc above: The plane flew over about an hour ago.) üzerinden
    2) (used to show movement, change of position: He rolled over on his back; He turned over the page.) başka bir tarafı/yanı görülebilecek şekilde
    3) (across: He went over and spoke to them.) karşı tarafa
    4) (downwards: He fell over.) aşağı, yere doğru
    5) (higher in number etc: for people aged twenty and over.)...-den daha fazla
    6) (remaining: There are two cakes for each of us, and two over.) artık, artmış
    7) (through from beginning to end, carefully: Read it over; Talk it over between you.) başından sonuna kadar
    3. adjective
    (finished: The affair is over now.) bitmiş, sona ermiş
    4. noun
    ((in cricket) a certain number of balls bowled from one end of the wicket: He bowled thirty overs in the match.) birbiri arkasına yuvarlanan 5-6 top
    5. as part of a word
    1) (too (much), as in overdo.) abartmak, aşırısına kaçmak
    2) (in a higher position, as in overhead.) başın üstünde, yukarıdan geçen
    3) (covering, as in overcoat.) palto, manto
    4) (down from an upright position, as in overturn.) devirmek, alabora olmak
    5) (completely, as in overcome.) tamamen
    - over all
    - over and done with

    English-Turkish dictionary > over

  • 10 overturn

    n. devirme, devrilme, ters çevirme
    ————————
    v. tersini çevirmek, devirmek, altüst etmek, devrilmek, ters dönmek, alabora olmak
    * * *
    1. devir (v.) 2. devirme (n.)
    * * *
    [əuvə'tə:n]
    (to turn over: They overturned the boat; The car overturned.) devirmek

    English-Turkish dictionary > overturn

  • 11 turn over

    döndürmek, devretmek, çevirmek (sayfa), teslim etmek, düşünüp taşınmak, dönmek (yatakta), alabora olmak, devrilmek, takla atmak (araba), boca etmek
    * * *
    düşün
    * * *
    (to give (something) up (to): He turned the money over to the police.) teslim etmek

    English-Turkish dictionary > turn over

  • 12 overset

    v. devirmek, altüst etmek, alabora olmak, devrilmek

    English-Turkish dictionary > overset

  • 13 turn turtle

    ters dönmek, alabora olmak, devrilmek

    English-Turkish dictionary > turn turtle

  • 14 overset

    v. devirmek, altüst etmek, alabora olmak, devrilmek

    English-Turkish dictionary > overset

  • 15 turn turtle

    ters dönmek, alabora olmak, devrilmek

    English-Turkish dictionary > turn turtle

  • 16 kentern

    kentern v/i <sn> alabora olmak

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > kentern

  • 17 umschlagen

    umschlagen <unreg, -ge->
    1. v/t <h> Baum kesmek; Ärmel, Kragen kıvırmak; ÖKON aktarmak
    2. v/i <sn> Boot alabora olmak; fig anîden değişmek/dönmek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > umschlagen

  • 18 kentern

    kentern ['kɛntɐn]
    vi sein alabora olmak

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > kentern

  • 19 umkippen

    um|kippen
    I vi sein
    1) ( umfallen) yere düşmek, devrilmek; ( Wagen) devrilmek; ( Boot) alabora olmak
    2) ( fam) ( ohnmächtig werden) bayılmak
    3) ( pej) o ( fam) ( Gesinnung wechseln) fikrini değiştirmek
    4) ( fam) ( Gewässer) doğal dengesi bozulmak; ( Wein) sirkeleşmek, ekşimek
    II vt devirmek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > umkippen

  • 20 umschlagen

    um|schlagen
    irr
    I vt
    1) ( Ärmel) kıvırmak; ( Buchseite) çevirmek
    2) ( Ladung, Güter) aktarmak
    II vi sein
    1) ( Wetter, Stimmung) birdenbire değişmek;
    ins Gegenteil \umschlagen tersine dönmek
    2) ( Boot) alabora olmak; ( Fahrzeug) devrilmek
    3) ( Wein, Bier) ekşimek

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > umschlagen

См. также в других словарях:

  • alabora olmak — 1) tekne, sandal vb. deniz araçları devrilip ters dönmek Sandal alabora oldu. 2) mec. işler altüst olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak) — can sıkıcı bir durum, yüzünden belli olmak Beraberce binmiş olduğumuz bir takside birdenbire yüzü karıştı, şoföre yüksek bir sesle... A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alabora — is., den., İt. albora 1) Geminin yan yatması 2) Bir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi 3) Selamlamak için filika küreklerinin yukarıya kaldırılması 4) Balığı toplamak için dalyan ağının yukarıya alınması Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»