-
1 keel over
alabora etmek, alabora olmak, karina etmek, tepetaklak düşmek, pat diye düşmek* * *(to fall over usually suddenly or unexpectedly eg in a faint.) alabora olmak -
2 capsize
alabora olmak; alabora etmek -
3 keel over
alabora olmak, devrilip düsmek -
4 capsize
v. alabora olmak, ters dönmek, değişivermek, alabora etmek, devirmek* * *alabora ol* * *((of a boat) to overturn, often sinking afterwards.) devrilmek, alabora olmak -
5 chavirer
v ialabora olmak◊Le bateau a chaviré. — Gemi alabora oldu.
-
6 вверх
yukarı,yukarıya* * *yukarı, yukarıyaпосмотре́ть вверх — yukarıya bakmak
идти́ вверх по ле́стнице — merdiveni çıkmak
вверх по тече́нию — akış yukarı
висе́ть вверх нога́ми — baş aşağı asılı durmak
переверну́ться вверх дном (о лодке и т. п.) — alabora olmak
••переверну́ть вверх дном / нога́ми — altını üstüne getirmek, altüst etmek
все дела́ пошли́ вверх дном — tüm işler ters pers gidiyor
-
7 опрокидываться
несов.; сов. - опроки́нутьсяdevrilmek; alabora olmak ( о судне); sırtüstü düşmek ( падать на спину) -
8 перевёртываться
несов.; сов. - переверну́ться1) dönmek; çevrilmekперевёртываться с бо́ку на́ бок — yandan yana dönmek
2) ( опрокидываться) devrilmek; alabora olmak (о лодке, судне)маши́на не́сколько раз переверну́лась и вре́залась в де́рево — araba birkaç takla atarak ağaca bindirdi
••он в гробу́ перевернётся — onun mezarda kemikleri sızlar
-
9 over
adj. bitmiş, sona ermiş————————adv. fazla, aşırı, çok fazla, gereğinden fazla, aşkın, iyice, adamakıllı, tekrar, daha, yine, öte, öteye, ötede, üstünde, tepesinde, tersine, altını üstüne, üzerine, başkasına, her yerinden, her yerine, kalan, geçkin————————prep. fazla, çok, aşırı, yüksek, üstün, üstünde, üzerinde, üstüne, üzerinden, aracılığı ile, boyunca, baştan sona, öbür tarafa, karşıya, hakkında* * *1. aşırı 2. in üstünde* * *['əuvə] 1. preposition1) (higher than; above in position, number, authority etc: Hang that picture over the fireplace; He's over 90 years old.) üstünde, üstüne2) (from one side to another, on or above the top of; on the other side of: He jumped over the gate; She fell over the cat; My friend lives over the street.) üstünden3) (covering: He put his handkerchief over his face.) üstüne4) (across: You find people like him all over the world.) her tarafını, bütün5) (about: a quarrel over money.) hakkında6) (by means of: He spoke to her over the telephone.) kullanarak; (telefon)da7) (during: Over the years, she grew to hate her husband.) esnasında8) (while having etc: He fell asleep over his dinner.) (yapar)ken2. adverb1) (higher, moving etc above: The plane flew over about an hour ago.) üzerinden2) (used to show movement, change of position: He rolled over on his back; He turned over the page.) başka bir tarafı/yanı görülebilecek şekilde3) (across: He went over and spoke to them.) karşı tarafa4) (downwards: He fell over.) aşağı, yere doğru5) (higher in number etc: for people aged twenty and over.)...-den daha fazla6) (remaining: There are two cakes for each of us, and two over.) artık, artmış7) (through from beginning to end, carefully: Read it over; Talk it over between you.) başından sonuna kadar3. adjective(finished: The affair is over now.) bitmiş, sona ermiş4. noun((in cricket) a certain number of balls bowled from one end of the wicket: He bowled thirty overs in the match.) birbiri arkasına yuvarlanan 5-6 top5. as part of a word1) (too (much), as in overdo.) abartmak, aşırısına kaçmak2) (in a higher position, as in overhead.) başın üstünde, yukarıdan geçen3) (covering, as in overcoat.) palto, manto4) (down from an upright position, as in overturn.) devirmek, alabora olmak5) (completely, as in overcome.) tamamen•- over all
- over and done with -
10 overturn
n. devirme, devrilme, ters çevirme————————v. tersini çevirmek, devirmek, altüst etmek, devrilmek, ters dönmek, alabora olmak* * *1. devir (v.) 2. devirme (n.)* * *[əuvə'tə:n](to turn over: They overturned the boat; The car overturned.) devirmek -
11 turn over
döndürmek, devretmek, çevirmek (sayfa), teslim etmek, düşünüp taşınmak, dönmek (yatakta), alabora olmak, devrilmek, takla atmak (araba), boca etmek* * *düşün* * *(to give (something) up (to): He turned the money over to the police.) teslim etmek -
12 overset
v. devirmek, altüst etmek, alabora olmak, devrilmek -
13 turn turtle
ters dönmek, alabora olmak, devrilmek -
14 overset
v. devirmek, altüst etmek, alabora olmak, devrilmek -
15 turn turtle
ters dönmek, alabora olmak, devrilmek -
16 kentern
kentern v/i <sn> alabora olmak -
17 umschlagen
umschlagen <unreg, -ge->1. v/t <h> Baum kesmek; Ärmel, Kragen kıvırmak; ÖKON aktarmak2. v/i <sn> Boot alabora olmak; fig anîden değişmek/dönmek -
18 kentern
-
19 umkippen
um|kippenII vt devirmek -
20 umschlagen
um|schlagenI vtins Gegenteil \umschlagen tersine dönmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
alabora olmak — 1) tekne, sandal vb. deniz araçları devrilip ters dönmek Sandal alabora oldu. 2) mec. işler altüst olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak) — can sıkıcı bir durum, yüzünden belli olmak Beraberce binmiş olduğumuz bir takside birdenbire yüzü karıştı, şoföre yüksek bir sesle... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
alabora — is., den., İt. albora 1) Geminin yan yatması 2) Bir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi 3) Selamlamak için filika küreklerinin yukarıya kaldırılması 4) Balığı toplamak için dalyan ağının yukarıya alınması Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük